Canan Atalay
15.11.2022 - 15.09.2023
Atlas Sanat Galerisi, Canan Atalay'ın 2005-2020 yılları arasında yapmış olduğu resimlerden bir seçkiyi "Süreklilik" adı altında izlenime açıyor. Sergi, Atalay'ın bu zaman diliminde konusal ve teknik özelliklerle ortaya çıkardığı resimsel serüveninin bir arada görülebildiği, onun sanatsal biçim ve anlam arayışlarının gözlemlendiği ikonik yapıtlarını içeriyor. Atalay'ın çok sayıda dizi ve tema içeren sergilerini kesintisiz olarak galerimizde sergilemiştik. Bu sergi, onun eserlerinin genişçe bir süre diyebileceğimiz yirmi yıllık zaman sürecindeki farklılıkların, tekrarların, yol alışların önemli bir göstergesidir. Atalay için "süreklilik" sanatçı kararlılığının ve ısrarlı çalışma isteğinin bir sonucudur. Sanatçı, kesintisiz olarak sürüp giden bu süreçte birbirine bağlı önemli öğe ve imgelerle resimlerinde kendisine ait olan bir yapı ve arayış içinde gerçekliğini kurgular. Atalay'a göre her yerde sürekli bir gidiş vardır. Doğa'da hiçbir sıçrama yoktur her şey bir bütün içinde örülmüştür. Gece ve gündüz, mevsimlerin sürekliliği gibi, ağaçların yaprak açıp, döküşü çiçeklerin belli zamanlarda açılıp solmasının doğal düzeni gibi. Bu düzenin bütünlüğü, öğeler arasındaki ilişkilerin sonsuz sayıda oluşu, koşulların değişmesindeki yavaşlık ve bir durumdan başka bir duruma geçişindeki rahatlık sanatçı tarafından deneyimlenmektedir. Atalay, "Katmanlar" adlı sergisindeki resimlerinde kent, ev, gemi, çiçek ve günlük kullanım nesnelerini simgesel olarak kullanmaya başlar. Resimsel macerasında rengi ve boya hamurunu önemseyerek düşsel ve masalsı bir evrene göndermeler yapmaya çalışır. Daha sonra da bu imgelere, ağaçlar, yıldızlar, ay, güneş, gökyüzü, yeryüzü ve insanlık sorunları sarmalının eklendiğine şahit oluruz. Atalay'ın resimleri bizi resim pratiğinin güçlü bir yönüyle, soyutlama ve figürasyon arasındaki ilişkiyle karşı karşıya getirir. "Renk Evleri" adlı seri çalışmalarında yalınlaştırılmış biçim arayışlarıyla içsel bir yolculuğa çıkarır. Rengin ve yuvanın insan psikolojisi üzerindeki etkisine odaklanır. Bu dizinin ardından "Yer ve Anlam" isimli çalışma dizisi gerçekleştirir. Dramatik kurak manzara ortasında küçük mimari mekanlarda içsel bir yolculuğun izlerini sürer. Sessiz doğa kesitlerinde duyguların somutlaştığı anı masallaştırır. "Diyaloglar" serisinde renksel ve boyasal yapılanmalar üzerine yoğunlaşır. Üst üste bindirilmiş plan ilişkilerini öne çıkarır. Ardından "Diyaloglar II" sergisini yapar. Bu sergide tuval ve kağıt üzerine yaşamı simgeleyen doğa kesitlerini konu etmeyi sürdürür. "Yeni Görünüler", yıllardan beri araştırıp uyguladığı renk çalışmalarını, manzarayı temel alan figürasyon ve soyutlama arasındaki gerilim armonisine dayanır. El yapımı kağıtlar kullanır. Resimler parlak, çarpıcı, yeşil ve morlar, kırmız ve sarılarla gizil mavilerin dokunuşuyla bir mekandan diğerine yer değiştirirler. Bazen ışıklı bir güne bazen geceye bazen uçsuz bucaksız uzaya doğru yayılarak uzayıp giderler. "...Ve Yeryüzü Kapalı" sergisinde, düzensiz göç olgusunu sorgular. Varılmak istenen ama uzaklaşan o yere varma mücadelesi, yeri, zamanı ve rengi birbirine bağlayan mekanlar arasında tekrarlanan sarmallar, yatay planlar, gidilen ve gelinen mesafeler arasındaki geçişler, uzaklıklar, resimlerin ana yapısını oluşturur. "Yeryüzü" sergisi bu konuların psikolojik izdüşümünün ele alınışının devamı niteliğindedir. "Uzak Yerler" serisi iki nokta arasındaki mesafede küçülen nesnelerle, sonsuz büyüklükteki derinliğin iç içe geçmiş görünümleridir. Renklerle örülü atmosferde yalınlaştırılmış biçimler, geniş boşluklar ve planlar içinde ele alınırken ufuk çizgisinde yitip giden mimari mekanlarda bize yaklaşmakta olan huzuru hissederiz. "Sessiz Seyrederim Vatan Haritamı" adlı seri çalışmalarında şairane bir duygu yoğunluğu içerisinde derin ve felsefi anlatımları önemser. Issız doğa kesitlerinde sığınılan evler, insanı simgeleyen servi imgelerini resminde öne çıkarır. "Derin Mavi" serisinde el yapımı kağıt üzerine mavinin, evrenimizi sarıp sarmalayan etkisini maddeleştirmek ister. "Boşluğun Ötesi ve Sessizliği" adlı son serisindeyse Pessoa'nın "Denize Övgü" şiirinden esinlenir. Şiirin çağrışımlarıyla renklerin enerjisini ve yayılımını bütünleştirir. Boşluğun ve sessizliğin anlatımını mistik bir yapılanmaya yüceltir. Bu sergi yirmi yıllık bir zaman dilimi içerisinde sanatçının resim sanatına olan tutkusunu, yaşamıyla paralel sanatını özetlerken temasal farklılıkları, tekrarları, değişimleri gözler önüne sererek Atalay'ın sanatındaki sürekliliği bir araya getirir. Sergi 15.11.2022-15.09.2023 tarihleri arasında Atlas Sanat Galerisi'nde izlenime açık olacaktır.