1967'de doğan Canan Atalay 1989 yılında Hacettepe Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Resim Bölümü'nü birincilikle bitirdi. Aynı Bölümde 1992'de Yüksek Lisans, 2000'de Sanatta Yeterlik derecelerini aldı. 1995'de İngiltere'deki UWIC Sanat ve Tasarım Okulu Seramik Bölümü'nde MA ve 2003'de MPhil. derecelerini aldı. 2004'de Doçent, 2011'de Profesör oldu. Halen Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi'nde Resim Bölüm Başkanı olarak çalışmalarını sürdürmektedir. Çeşitli müze ve koleksiyonlarda yapıtları bulunan sanatçı ikisi yurtdışında olmak üzere yirmiiki kişisel sergi açmış çok sayıda karma etkinlikte yapıtları sergilenmiştir. 2008 ve 2015 yıllarında Sanat Kurumu tarafından resim alanında "Övgüye Değer Sanatçı" ödülüne layık görüldü. 1990 İhsan Doğramacı Üstün Başarı, 1991 DYO Resim Yarışmasında 'Mansiyon', 1991 T.C Kültür ve Turizm Bakanlığı Ahi Evran Resim Yarışması 'İkincilik', 1993 T.C Kültür ve Turizm Bakanlığı Mevlana Resim Yarışması 'Üçüncülük' ödüllerini alan sanatçının "Sanat ve Bellek" (2010), "Resim ve Seramik üzerine Diyaloglar" (2011) adlı iki kitabı yayınlandı. İlk kişisel sergisini, 1992 yılında Ankara Akbank Farabi Sanat Galerisi'nde yaptı. Halkbank ve Ziraat Bankası'nın Ankara galerilerinde, ATO, Ankara-Hilton ve Akdeniz sanat galerilerinde kişisel sergileri açıldı. 2006 yılından bu yana temalı olarak hazırladığı kişisel sergilerini, Atlas Sanat Galerisi'nde yapmaktadır. 18 Ekim 2017– 22 Aralık 2017 tarihleri arasında Atlas Sanat Galerisi'nde yer alacak olan "Yılların İçinden" konulu sergisi sanatçının geçmiş yıllardan bugüne, sanat serüveninin bir özeti niteliğini taşımaktadır. Ağırlıklı olarak da Atlas Sanat Galerisi'nde açmış olduğu konulu sergilerden geniş bir seçki sunulmaktadır. Atalay, 1992 yılında 'Yazılıkaya' kabartmalarından ve Antik çağın ideogramlarından yola çıkarak yaptığı büyük boyutlu çalışmaları ile sanat dünyasına adımını atmıştır. Lisans öğrenciliği dönemindeki figüratif çalışmalarıyla da dikkat çekmiştir. Yüksek lisans dönemi sanatçıya belli bir konu etrafında yoğunlaşma bilincini aşılamıştır. Bu tarihten sonra sanatçı dizi resim çalışmaları yapmıştır. Atalay, yazıt konulu defterler, ev konulu seramikler, lale konulu el yapımı kağıt üzerine gerçekleştirdiği çalışmalarla konu ve teknik yelpazesini genişletmiştir. 2006 yılında, önceden edindiği birikimlerin eşliğinde "Katmanlar" adlı sergisini Atlas Sanat Galerisi'nde açtı. Atalay, bu dizisinde figürasyon ve soyutlamayla bizi karşı karşıya getirir. Kent, ev, gemi, çiçek ve günlük kullanım nesnelerini simgesel olarak kullanır. Resimde rengi ve boyasal oluşumları önemseyerek kişisel ve masalsı bir evrene göndermeler yapar. Ertesi yıl "Renk Evleri" serisi ile yalınlaştırılmış biçim arayışları ile içsel bir yolculuğa çıkar. Akıp giden, deniz, gökyüzü, dağ siluetleri, birbiri içine giren evler ve çatılar ile örtüşen organik, geometrik ilişkileri görselleştirmeye başlar. 2008 yılında" Yer ve Anlam" adını verdiği çalışmalarında kendine ait yaşam alanının belirleme tutkusunu içselleştirerek simgesel anlatılarını sürdürür. Dramatik kurak manzaralar ortasında küçük mimari mekânlarda içsel bir yolculuğun izlerini keskin renklerle boyar. Sessiz doğa kesitlerinde duyguların kesiştiği anı, gittiği farklı yerlerde içini kaplayan duygusal durumları görselleştirir. Atalay, 2009 ve 2010 yıllarında resim ve seramik çalışmalarının yer aldığı "Diyaloglar I-II" isimli sergilerini açtı. Yaşamı simgeleyen ev, çiçek ve gemi imgelerini renksel bir yapı içinde sessiz doğa kesitlerine uzanışlarını konu edindi. Fresko etkisinde renk sıralanışı ile katılaşmış manzara görünümlü seramik tabletlerde, tuval ve kağıt üzerine farklı resimleme teknikleriyle elde edilen lirik etkiler ve görsel yapılandırmalar içinde imgeleri bütünleştirdi. 2011 yılında "Yeryüzü" sergisinde; üzerinde yaşadığımız topraklara, denizlere, sesiz doğa kesitlerine yer verir. Resimlerinde, yeni bir yeryüzü perspektifini geçiş imgeleriyle, uzak-yakın görünümler içinde ele alır. Bu geçişler, belli zaman aralığında ortaya çıkabilen yaşamı simgeleyen ev, ağaç, renk ve gemi imgeleriyle mekânları birbirine bağlar. Yeryüzünün zaman dışı kutsallığını temiz boşluklar içinde korunaklı, renkli, küçük mekânlarda simgeleştirirken, güneşin parlaklığında, gecenin karanlığında, manzaranın gizil gücünü açığa çıkarır. 2013 ve 2014 yıllarında "Yeni Görünüler I ve II" sergilerini gerçekleştirir. Atalay, bu seride sınırlandırılmış doğal görünüleri içselleştirerek farklı mekân örgüleriyle ve seçilen renklerin istiflemesiyle yeni auraların ortaya çıkmasını hedefler. Önceki çalışmaların devamı olarak kurguladığı bu serisinde, hakim olan sakin ortamda, yazınsal düşlere başvurarak lale, gemi, ay, ev ve salyangoz simgeleriyle anlam arayışlarını sürdürür. 2015-2016 yılında mülteciler konusu üzerine dramatik etkilenimlerini, "… Ve Yeryüzü Kapalı" adıyla sergiler. Sınırların keskinliğini yıkarak kıtalar aşmak isteyen sığınmacılar, kendilerine kalacak yer bulmak, çalışmak, her türlü zorluğa karşı yaşama tutunma çilesinde olanların etkilenimlerini imleyen çalışmalar yapar. Şehrin sularına dalıp, doğunun batıyla buluşmasını düşleyen insanların dramını 'tek lale' imgesiyle birleştirir. Yüzdürülen teknelerde ya da gemilerde izlenen yolculuklarda karşı kıyıya ulaşma isteği, köprüleri aşma, açılan kapılardan yeni günlere başlayabilmenin psikolojik izdüşümlerini renksel bir yapı içinde görselleştirir. Sanatçının bu konular kapsamında oluşturduğu çalışmaları içeren seçki, 18 Ekim 2017- 22 Aralık 2017 tarihleri arasında Atlas Sanat Galerisi'nde izlenime açıktır.